Depremler Nasıl Ölçülür

Bildiğiniz üzere yurdumuz deprem kuşağında yer almakta. Artık depremle yaşamayı öğrendik diyebiliriz. Hemen her gün yurdun farklı bir bölgesinden deprem haberi gelmekte. Şiddeti 3.5, 2.8, 4.7, 5.8 gibi sayılarla ifade edilen deprem haberleri. Peki hiç düşündünüz mü depremler nasıl ölçülür. Depremleri kim veya hangi kurum ölçer, deprem ölçme cihazı nedir, depremin büyüklüğü ve konumunu nasıl belirleniyor. Bugün bu tür soruların cevaplarını vermeye çalışacağız.
DEPREM NEDİR? DEPREMİ KİM ÖLÇER?
Deprem, yer kabuğunda beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan enerji sebebiyle oluşan sismik dalgalanmaların yer yüzünü sarsmasıdır. Dünya genelinde her ülkede deprem ölçümü yapan bir kurum bulunmaktadır. Ülkemizde de deprem ölçümleri Boğaziçi Üniversitesi’ne bağlı Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından ölçülmektedir.
DEPREM ŞİDDETİNİN ÖLÇÜSÜ NEDİR?
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün depremin büyüklüğünü ve konumunu belirlemek için kullandığı ana araç sismograf isimli bir cihazdır. Sismograf deprem, yer sarsıntısı veya zelzele gibi yer kabuğu olaylarını aralıksız olarak kaydeder, sarsıntıların merkezini, derinliğini, şiddetini ve süresini ölçmeye yardımcı olur.
Depremlerin şiddetini ölçmek için Richter ölçeği kullanılmaktadır. Richter ölçeğini Amerikalı bilim adamı Charles Francis Richter 1935 yılında bulmuştur. Daha sonra Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nde çalışan arkadaşı Beno Gutenberg ile birlikte geliştirmiştir. Richter ölçeği logaritmik bir ölçektir. Formulü ise şu: ML=log(A/A0(δ))
Bu formülde ML depremin şiddetini, A Wood-Anderson sismoğrafının maksimum sapmasını, A0(δ) ise depremin meydana geldiği yerin uzaklığına bağlı olarak değişen bir fonksiyonu ifade eder. Depremin şiddetini hesaplama formülü 10 tabanlı bir logaritma içerdiği için depremin şiddetinin Richter ölçeğine göre 1 birim artması gerçek şiddetinin on katına çıkması anlamına gelir. Richter ölçeği ile şiddeti 8’den büyük olan depremler ölçülemez.
İlk sismoğraf (o zamanlar sismoskop deniyormuş) epey ilginç bir tasarıma sahipmiş. 8 tane ejderha kafası, 8 tane kurbağa figürü ve bir tane vazodan oluşan sismoğrafın çalışma mantığı şu şekilde imiş. Ejderhalara bakır bilyeler ve altına kurbağa figürleri konurmuş. Deprem olunca sarsıntının etkisiyle bakır bilyeler kurbağa figürlerinin ağzına düşermiş. Böylece depremin kurbağanın tersi yönünde olduğu anlaşılırmış. Vazonun ise hangi amaçla ortaya konduğuna dair bir bilgi bulunmuyor.
DEPREMLER NASIL ÖLÇÜLÜR?
Teknoloji ilerledikçe sismograflar da yıllar içinde oldukça gelişmiştir. Şimdiki sismograflar depremin şiddetini anında belirleme kapasitesine sahiptir. Sismografların yapısı çok basittir. Bir kasaya sabitlenen dik bir aletin üstünden aşağıya sarkan bir sarkaç vardır. Sarkacın ucunda ise bir işaretleyici vardır. Sarsıntı oluştuğunda sarkaç sallanır. Ucundaki işaretleyici altta hareket eden kağıt tambura sallantı hareketlerini çizer. Deprem bu şekilde kayıt altına girer. En yeni sismograflar, hareketleri eskisi gibi kalemle çizmek yerine doğrudan dijital olarak cihazlara aktarır. Ama çalışma prensipleri aynıdır.